Kağıthane, İstanbul’un gelişen semtlerinden biri olarak bilinirken, bu kez korkutucu bir yangın olayıyla gündeme geldi. Yangın, 27 Ekim 2023 tarihinde öğle saatlerinde patlak verdi ve kısa sürede büyüyerek çevreyi tehdit eder hale geldi. Yangının nedeni henüz belirlenemezken, itfaiye ekiplerinin olay yerinde hızla müdahalede bulunarak alevleri kontrol altına alması ise, büyük bir tehlikenin önüne geçti. Ancak, yangının yarattığı duman bulutları, semtin semalarına hâkim olarak korkutucu bir manzara oluşturdu.
Olay, saat 14:00 sularında Kağıthane'nin yoğun binaların bulunduğu bir bölgesinde meydana geldi. İddialara göre, bir inşaat alanında meydana gelen kıvılcımlar, kısa sürede yanıcı malzemelerin alev almasına sebep oldu. Yerel halkın mistik bir şekilde olayın şokunu yaşarken, yangının dumanları kendini gösterdiği anlarda aşırı panik yaşandı. İlk müdahale, olay yerini gören çevre sakinleri tarafından gerçekleştirildi ve derhal acil durum ekiplerine haber verildi. Yangın alarmı duyulmasının ardından, itfaiye ekipleri olay bölgesine intikal ederek yangını kontrol altına almayı başardı.
İlk gelen raporlara göre, yangın saat 15:30 civarında tamamen söndürüldü. Ancak, dumanların etkisi hâlâ bölgede hissediliyordu. Yangının hangi yapıda başladığı ve tam olarak ne kadar hasara neden olduğu konusunda ise net bir bilgi bulunmuyordu. Olay sonrası durumun ciddiyetinin farkında olan itfaiye, özellikle çevre sakinlerine yangın sonrası duman ve gaz solumamaları konusunda uyarılarda bulundu. Olay, şehrin genelinde gün boyunca hemen hemen her noktadan duyulabilen büyük bir patlama sesiyle de dikkat çekti.
Yangın sonrası çevredeki binaların hemen hemen tamamı etkilendi, binlerce insan duman yüzünden evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Olay sırasında orada bulunan birçok kişi, dumanın yoğunluğundan dolayı nefes almakta zorlandığını bildirdi. Olayı duyuran ve panik halinde dışarı fırlayan bir çok kişi, yerel sağlık ekiplerinin ve itfaiyenin hızlı müdahalesi sayesinde daha büyük bir felaketten kurtulunduklarını ifade ettiler. Yangının büyümesi durumunda bölgedeki binaların ciddi anlamda zarar görebileceği orayı bilen çevre sakinleri tarafından ifade edildi.
Ayrıca, dumanların rüzgar nedeniyle geniş bir alana yayıldığı ve İstanbul'un diğer semtlerinde de hissedildiği belirtiliyor. İnsanlar sosyal medya hesaplarından durumu paylaşıp, olayın ciddiyetinin toplumda daha önceden fark edilmesi gerektiği konusunda eleştirilerde bulundu. Havadan çekilen fotoğraflar, duman bulutlarının gökyüzünü nasıl kararttığını yetkililere eleştiri noktasında önemli bir araç oldu.
Kağıthane’deki yangın, halk arasında güvenlik önlemlerinin artırılmasına yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. Kentin çeşitli noktalarında yer alan yapıların yangın güvenliği standartlarının yeterli olup olmadığını sorgulayan vatandaşlar, yetkililerden daha aktif bir denetim talep etti. Bu tür olayların tekrarlanmaması için yapılması gerekenlerin masaya yatırılmasını istiyorlar.
Bölgedeki yeniden yapılanma süreçlerinin de gözden geçirilmesi gerektiği görüşü, birçok kişi tarafından dile getirildi. Bir yangın anında nasıl davranılması gerektiğine dair bilgilendirmenin artırılmasının gerektiğini vurgulayan Kağıthaneliler, böyle bir durumun bir daha yaşanmaması için tüm önlemlerini almaya hazır olduklarını ifade ettiler. İlgili devlet kurumları ve belediyenin bir an önce harekete geçmesi beklenirken, vatandaşlar bu tür felaketlerin önüne geçmek için duyarlı olma çağrısında bulunuyor.
Son olarak, Kağıthane'deki yangın olayı, şehir içinde yaşanan güvenlik sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Yangın sonrasında bölgede yapılacak olan araştırmalar ve incelemelerin sonuçları, ileriki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak. Yetkililer, yüzlerce canlı tehlikeye atan bu tür olayların önüne geçmek adına tüm önlemleri alma sözü verirken, halkın da konuya duyarlılık gösterip yangın güvenliği ile ilgili bilgi sahibi olması gerektiğini vurguladı.
Kağıthane halkı, bir daha böyle korkutucu olaylar yaşamamak için etkin bir bilinç oluşturulması gerektiği ifade ederken, diğer yandan yetkililere düşen sorumlulukları da unutmuyor. Olayın ardından yaşananlar, güvenli alanların yaratılması ve bunların sürekli denetlenmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.