Ekonomik öngörülerin gelecekteki gelişmeler üzerinde belirleyici bir rol oynadığı günümüzde, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) Türkiye için 2024 yılı büyüme tahminini güncelledi. Türkiye’nin ekonomik performansına ilişkin yapılan bu yeni revizyon, ülkenin toparlanma sürecini olumlu etkileyebilecek birçok unsuru içerisinde barındırıyor. OECD’nin raporunda, küresel ekonomik koşullar, iç tüketim, yatırım ortamı ve Türkiye’nin ticari ilişkileri gibi çeşitli faktörler ele alındı. Büyüme tahmininin yükselmesi, yatırımcılar ve ekonomistler tarafından dikkate değer bir gelişme olarak karşılandı.
OECD, Türkiye için 2024 yılına dair büyüme tahminini %3,5 olarak belirledi. Bu rakam, daha önceki tahminlerle karşılaştırıldığında dikkate değer bir artışı ifade ediyor. Uluslararası kuruluş, Türkiye'nin makroekonomik istikrarının güçlenmesi ve iç talebin artması ile bu olumlu tahmini yaptığını belirtti. 2023 yılı itibarıyla global ekonomik ortamda yaşanan dalgalanmalar, birçok ülkenin büyüme tahminlerini olumsuz etkilerken, Türkiye’nin bu durumu pozitif bir şekilde aşmasının ardında yatan başlıca sebepler arasında, yerli tüketimin artışı ve kamu yatırımlarının etkisi öne çıkıyor. OECD'nin raporuna göre, enflasyon oranlarının stabil hale gelmesi de Türkiye’nin ekonomik büyüme sürecini olumlu yönde etkileyecek gelişmeler arasında. Düşen enflasyon, satın alma gücünün artması ile birlikte vatandaşın harcama eğiliminde bir iyileşmeye yol açıyor.
OECD’nin raporundaki bir başka önemli bulgu ise, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için cazip bir pazar haline gelmesidir. Uzun vadeli stratejiler ve reformlar ışığında, Türkiye’nin yatırım ortamının iyileşmesi, büyüme tahminine doğrudan olumlu katkı sağlıyor. Yabancı yatırımların artışı ve bu yatırımların yenilikçi sektörlere yönelmesi, Türkiye’nin ekonomisini güçlendiriyor. Özellikle enerji, teknoloji ve yeşil ekonomik yatırımların artması, Türkiye'yi küresel düzeyde rekabetçi bir ülke haline getiriyor. OECD ayrıca, Türkiye’nin uluslararası ticaretteki konumunu güçlendirmesi gerektiğine de dikkat çekerek, dış ticaret hacminin artırılmasının önemini vurguladı.
OECD'nin sağladığı bu olumlu tahminler, Türkiye ekonomisinde bir canlanma rüzgârının estiğini göstermektedir. Ancak, bu büyüme hayalinin gerçeğe dönüşebilmesi için sürdürülebilir politikaların uygulanması ve ekonomik istikrarın sağlanması kritik öneme sahiptir. Türkiye’de yatırımcıların ve işletmelerin, güçlü ekonomik verimliliği sağlayabilmesi için gerekli adımları atması, bunların yanı sıra seçim sonrası politik istikrarın da önem taşıdığı bir diğer konudur. Böylece, Türkiye’nin hem iç hem de dış piyasalarda daha iyi bir konum elde etmesi sağlanabilir.
Sonuç olarak, OECD’nin Türkiye için 2024 büyüme tahmininin yükseltilmesi, hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ekonomik iyileşme sürecinin sürdürülebilirliği, alınacak olan önlemlere ve ekonomik politikaların etkinliğine bağlı olacaktır. Türkiye, bu süreçte istikrarlı bir büyüme sağlarken, toplumsal refahı artırmak için de atılımlarını sürdürmek zorundadır. Bu bağlamda, OECD’nin sağladığı tahminler, Türkiye’nin ekonomik geleceği için bir yol haritası niteliğinde.”